Yetiştirdiğimiz ve Yitirdiğimiz Gazeteciler

Pakize Suda – Hürriyet ve Gazete Habertürk Köşe Yazarı

@isinylmzAyşe Arman – Hürriyet Köşe Yazarı

Savaş Ay – Tercüman, Vatan, Milliyet ve Sabah Köşe Yazarı

Yılmaz Özdil – Fanatik, Sabah ve Hürriyet Köşe Yazarı

Ahmet Altan – Hürriyet, Güneş, Milliyet Gazeteleri Köşe Yazarı ve Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

Mehmet Altan – Star ve Cumhuriyet Köşe Yazarı

Bunlar son 30 yılda yetişen ve “gazeteci” bazıları “araştırmacı gazeteci” ünvanıyla Türkiye medyasını elinde tutan, binlerce insan tarafından okunan kimselerdir. Evet, gazeteci değil kimsedir! Çetin Altan gibi bir ataya sahipken Ahmen ve Mehmet Altan da kimsedir benim gözümde.

Kimisi evli olduğu halde aşık olduğu veya olmak üzere olduğu diğer erkekleri ve kendi orgazmlarını, kimisi yatak odası sırlarını yazmakta ve çok okunmakta; kimisi ise politikayı ve siyaseti herkesten iyi bildiklerini düşünerek, başka hiçbir fikre saygı duymayarak yazmakta ve okunmaktadır. Türkiye ne de güzel gazeteciler yetiştirmiş değil mi? Ayrıntı vermiyorum, isimleri tek tek açıklamıyorum ve daha birçoklarının, ismini dahi görmek ve duymak istemediklerimi yazmıyorum zira birazcık  da olsa sen araştırıp aynı fikre sahip olabilirsin diye umuyorum!

Yetiştirdiğimiz gazeteciler bunlar iken, yitirdiklerimize bakalım bir de!

Hasan Tahsin – Hukuk’u Beşer (İnsan Hakları) Gazetesi Kurucusu

Sabahattin Ali – Marko Paşa Yazarı

Abdi İpekçi – Milliyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü

Çetin Emeç – Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

Muzaffer Akkuş – Milliyet Yazarı

İzzet Kezer – Sabah Yazarı

Uğur Mumcu – Cumhuriyet ve Milliyet Yazarı

Ahmet Taner Kışlalı – Cumhuriyet Yazarı

Hrant Dink – Agos Yazarı

@isinylmz

Hasan Tahsin, İzmir İşgali’nde ilk kurşunu atan! Yetmez azizim yetmez bu bilgi sana, yetmemeli! Bak neler demiş Hasan Tahsin:

“Bizde en ziyade düşünülecek bir sınıf varsa, o da şüphesiz  ‘alt tabaka’dır. Çiftçi, makineci, dükkancı, amele gibi bu sınıf ahali alnının teriyle ekmeğini kazanır. Devletin hazinesini hisse-i mesaisi ile doldurur, asker olur, kan vergisini de öder. Buna mukabil ekseriyetle düşünülmez, ihmal edilir.”

“Zalim harpler, bir avuç insanımızı sildi süpürdü. Kalanlara karşı da hamdolsun biz nankörlük ediyor, onları rencide etmek için, bize memlekete yüz çevirtmek için, evet, faaliyet sahasından uzaklaştırıp meydanı yine körlere, topallara, acizlere bırakabilmek için çalışıyoruz…”

Hasan Tahsin diğerlerinin aksine başkalarınca öldürülmedi, katledilmedi. Kendi ölümüne kendi razı oldu, hayatı pahasına özgürlüğe koştu, yapamadı. Öldürüldü!

Sabahattin Ali, diğerlerinin aksine biraz daha kitap yazarı ama açlıktan ve sefaletten kurtulmak adına Aziz Nesin’in ve Rıfaz Ilgaz’ın da yazdığı Marko Paşa Gazetesi’nde yazdı ve illegal yollarla Bulgaristan’a kaçtı insanca yaşamak için! Anlaştığı adam Milli Emniyet’ten Ali Ertekin, Sabahattin Ali’nin parasını aldıktan sonra Jandarma Karakolu’nda dövüldü, öldürüldü!

@isinylmzAbdi İpekçi, diğerleri gibi bir hiç uğruna, faşizan hareketlerin ilk kurbanlarından oldu ve yazdıklarını anlamayacak kafalarca -Mehmet Ali Ağca tarafından- suikaste uğradı, öldürüldü!

Çetin Emeç de  suikaste uğradı, öldürüldü!

@isinylmz

Uğur Mumcu ise daha fazla ölüm olmasın dediği için; her fırsatta terörü kınadığı, polis-mafya-siyaset üçlüsünü araştırdığı, gizli kalmışları açığa çıkarmaya çalıştığı, uyuyan halkı uyandırmaya cüret ettiği için bombalandı, öldürüldü! 

Üstadın her biri ne de zor yetişti ne de kolat yitirildi!

Şimdi sen karşılaştır bakalım: Mastürbasyon yapıyorum ve boşalıyorum, kocamla günde 3 kez sevişiyoruz (Ayşe Arman); büyük penis severim (Pakize Suda); İzmir bir devlet ve İzmirizm de en iyi devlet sistemidir (Yılmaz Özdil) diyenler gazeteci midir? Bunlar gazeteciyse diğerleri nedir?

Gazetecilik ne de basit ve gereksiz bir meslek, tüm o sorumluluğa ve tehlikelere rağmen değil mi?

Şimdi bunları yazdım bu insanlar gelip bunu okuyacak mı? Hayır! Okusalar da anlamayacaklar ama suç onlarda değil, onları cahil kılanda! Anlat istediğin kadar anlayamaz! 

İlgili atasözü: “Meyve veren ağaç taşlanır.” ve “Çalıda gül bitmez, cahile söz yetmez.”

Leave a comment